Sosyal Medya

Coğrafyamız

5 Soru: İran’daki Gösteriler

İran’da son günlerde yaşanan protestolar nasıl bir yerel ve küresel konjonktürde ortaya çıktı? İran’ın son yıllarda ekonomik sıkıntılar yaşadığı sır değil. Özellikle Nükleer Anlaşma’nın imzalanmasının ve ambargoların kaldırılmasının …



Mustafa Caner / SETA
 
  1. Ä°ran’da son günlerde yaÅŸanan protestolar nasıl bir yerel ve küresel konjonktürde ortaya çıktı?

Ä°ran’ın son yıllarda ekonomik sıkıntılar yaÅŸadığı sır deÄŸil. Özellikle Nükleer AnlaÅŸma’nın imzalanmasının ve ambargoların kaldırılmasının ardından ekonomide büyüme ve rahatlamanın yaÅŸanacağı bekleniyordu. Bunun da Ä°ran halkının gündelik hayatına olumlu olarak yansıyacağı düşünülüyordu. Ancak özellikle ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın Ä°ran karşıtı tutumu ambargolar kaldırılsa da Ä°ran’ın küresel finans ve ticaret ağıyla buluÅŸmasını engelledi. Öte yandan kooperatif tarzında iÅŸleyen yatırım ÅŸirketlerinin birbiri ardına iflas etmeleri, emeklilerin maaÅŸlarının zamanında ödenmemesi, iÅŸsizlik, enflasyon artışı gibi diÄŸer olumsuz faktörler de Ä°ran ekonomisinin kötüye gidiÅŸinin göstergeleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu baÄŸlamda zaten aylardır devam eden ufak çaplı protesto gösterileri bulunuyordu. Ancak eÅŸzamanlı olarak çok fazla ÅŸehre yayılmaları ve ÅŸiddet olaylarının yaÅŸanması son birkaç gündür tecrübe ediliyor. Gösteriler Ä°ran’ın baÅŸkenti ve en büyük kenti olan Tahran yerine MeÅŸhed gibi bir dini merkezde baÅŸladı (Åžii inanışına göre 8. Ä°mam olan Ä°mam Rıza’nın türbesi orada bulunuyor). NiÅŸabur, ReÅŸt, Yezd, KirmanÅŸah, KaÅŸan, Loristan, Åžahrud, Ä°sfahan, Hemedan, Ahvaz Arak gibi çevre vilayet ve ÅŸehirlere yayıldı. Tahran ve Tebriz gibi büyük ve geleneksel olarak protestoların çıkış merkezi olan ÅŸehirlerde ise daha ufak ve etkisi sınırlı kalabalıklar toplandı.

Küresel anlamda baktığımızda ise Ä°ran protestoları ABD, Ä°srail, Suudi Arabistan ve BAE’nin Ä°ran’a karşı iÅŸ birliÄŸini yoÄŸunlaÅŸtırdıkları bir döneme tekabül ediyor. Buna mukabil Türkiye’nin de son dönemde gerek Suriye’de siyasi çözüm için gerekse de Kuzey Irak ve PKK konusunda Ä°ran ile iÅŸ birliÄŸini artırdığını söyleyebiliriz. Türkiye’nin ev sahipliÄŸinde toplanan Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı’nın DoÄŸu Kudüs’ün Filistin’in baÅŸkenti olduÄŸuna iliÅŸkin aldığı kararı ve yine Türkiye ve Yemen’in çaÄŸrısıyla toplanan BM Genel Kurulunda 128 ülkenin ABD’yi, Kudüs’ü Ä°srail’in baÅŸkenti olarak kabul etmesi konusunda kınadığını da unutmamak lazım.

  1. Gösterilere hangi gruplar katılıyor, temel motivasyon kaynakları ve siyasi hedefleri neler?

Gösterilere katılanlar legal olarak tanımlanmış partilere, derneklere, birliklere ya da meslek odalarına mensup kiÅŸiler deÄŸiller. Protestolarda belirli bir bayrak ya da flama yer almıyor. Ä°ran’ın en önemli muhalif kesimini temsil eden reformistlerin gösterilere mesafeli durdukları söylenebilir. Åžimdiye dek hiçbir reformist siyasi organizasyon protestolara destek açıklamasında bulunmadı. Öte yandan yakın zamanda ABD ve AB’nin terör örgütleri listesinden çıkartarak siyasi ve lojistik destek saÄŸladıkları Halkın Mücahitleri örgütü gibi unsurların da protestolara dahil olduÄŸu konuÅŸuluyor. Ä°nternet üzerinden dolaşıma giren videolardan görüldüğü üzere emeklilerin ya da yatırım ÅŸirketleri maÄŸdurlarının 2-3 aydır devam eden salt ekonomik temelli protestoları yerini 90’lı yıllarda doÄŸmuÅŸ neslin birbiriyle uyumsuz eylemlerine bırakmış durumda.

Gösterilerde “Devrim yapmakla hata yaptık”, “Kahrolsun Ruhani”, “Hamaney senin zamanın doldu”, “Arapları bırakın bizle ilgilenin”, “Kahrolsun Rusya”, “Ruhun ÅŸad olsun Rıza Åžah” ve “Mollaların yönetimini istemiyoruz” gibi sloganlar ağırlıkta. Göstericiler aynı zamanda Ä°ran’ın bölgedeki vekalet savaÅŸlarında harcadığı maddi kaynaÄŸa yönelik eleÅŸtirilerini de dillendiriyorlar ve kamu kaynaklarının Suriye ve Yemen’de deÄŸil ülke içerisinde harcanmasını istiyorlar. Dolayısıyla ekonomik talepleri aÅŸarak siyasi talepleri gündeme getiren ancak bu konuda da henüz ortak bir siyasi platform kuramayan gruplardan bahsetmek gerekiyor. Sloganlarda sistem karşıtı öğeler yoÄŸunlukta. Dini lider Hamaney’in posterlerinin yakılması gibi hadiseler de rapor edildi.

Protestocular örgütlenmek için Telegram isimli sosyal medya yazılımını kullanıyorlar. Telegram kanalları içerisinde örgütlenen ve haberleÅŸen protestocular, bu sayede hem güvenlik güçlerinin kontrolünü atlatabiliyorlar hem de çok hızlı bir ÅŸekilde farklı ÅŸehirlerde eÅŸzamanlı gösteriler düzenleyebiliyorlar. Bununla birlikte, “amadnews” isimli Telegram kanalı, Ä°ran’daki gösterilerde ÅŸiddet kullanımını teÅŸvik ettiÄŸi gerekçesiyle Ä°ran Ä°letiÅŸim ve BiliÅŸim Teknolojileri Bakanı’nın talebi üzerine Telegram’ın sahibi ÅŸirket tarafından kapatıldı. Ancak Telegram kanalları üzerinde denetim sınırlı olduÄŸundan bu tür baÅŸka kanallar mevcudiyetlerini sürdürmektedir.

  1. Gösterilere karşı İran devleti nasıl reaksiyon gösterdi?

Ä°ran’daki siyasi yapılanmayı ikili olarak düşünmek gerekiyor. Bir taraftan seçimle iÅŸ başına gelen, başında cumhurbaÅŸkanının olduÄŸu bir hükümet bulunurken diÄŸer taraftan dini lider ve ona baÄŸlı siyasal kurumlar bulunmaktadır. Reformist ve ılımlı seçmenin desteÄŸini alan Ä°ran hükümeti gösterileri ekonomik durumu bahane edip kullanarak siyasi hedefler elde etmek isteyen perde arkasındaki birtakım güçlerin (muhafazakarlar) komplosu olarak deÄŸerlendiriyor. Åžu ana kadar CumhurbaÅŸkanı Ruhani’den bir açıklama gelmemiÅŸ olsa da gerek CumhurbaÅŸkanı Birinci Yardımcısı’nın gerekse de hükümete müzahir çevrelerin açıklamaları o yönde. CumhurbaÅŸkanı Ruhani’nin de kısa zaman içerisinde bir açıklama yapması bekleniyor.

Öte yandan dini lidere yakın ya da muhafazakar kimliÄŸi ile bilinen siyasiler ise ilk etapta gösterileri ekonomik saiklerle ortaya çıkan ve hükümete yönelik öfkeli hareketler olarak deÄŸerlendirdi. Ancak göstericilerin siyasal sistemin temel ilkelerine karşı bir tutum almaları sonucunda bunun bir “fitne” hareketi olduÄŸu ÅŸeklinde söylemlerde bulundular. Elbette bu tablonun sorumluluÄŸunu hükümete yüklemekten de geri durmuyorlar. Dini Lider Ali Hamaney ise henüz bir açıklamada bulunmadı.

Ä°ran’ın ulusal güvenliÄŸini ilgilendiren kriz anlarında Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi toplanarak gerekli tedbirleri alır. Ancak ÅŸimdiye kadar resmi olarak teyitli bir toplantı yapılmadı. Bu da meselenin henüz ulusal güvenliÄŸi tehdit edecek bir boyutta algılanmadığı izlenimini doÄŸuruyor. Åžu ana kadar Ä°ran güvenlik güçleri gösterilere 2009’daki gibi çok sert bir müdahalede bulunmadı. Bazı ÅŸehirlerde göstericilerin çeÅŸitli kamu binalarının yakılması, bankalara, toplu ulaşım araçlarına ve duraklara zarar verilmesi gibi eylemlere baÅŸvurduÄŸu görüldü. En son Loristan’da iki göstericinin hayatını kaybettiÄŸi bildirildi, göstericiler ise ölenlerin sayısının dört olduÄŸunu açıkladılar. Loristan Valisi iki kiÅŸinin öldüğünü doÄŸrularken, sorumluluÄŸu üzerine almayıp eylemcilerin “terör örgütü mensupları ve yabancı provokatörler” tarafından öldürüldüğünü söyledi.

  1. Batı ve özellikle ABD’den ne türlü tepkiler geldi?

Batı medyası, Ä°ran’daki protestoları bütünüyle siyasi bir programın parçası olarak ele almakta ve iÅŸlemektedir. Bu tutum birliÄŸi, Ä°ran’daki siyasi yapıyı deÄŸiÅŸtirecek bir potansiyelin ortaya çıkışını hedeflemektedir. ABD BaÅŸkanı Donald Trump, DışiÅŸleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert ve Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders baÅŸta olmak üzere pek çok resmi yetkili protestoları desteklediklerini ve Ä°ran hükümetinin aldığı tedbirleri kınadıklarını beyan ederken rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi isteklerini de saklamadılar. Hillary Clinton ve John McCain gibi tecrübeli siyasetçiler de aynı minvalde mesajlar yayınladılar. Ä°ran DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi de ABD’den gelen bu mesajları çok sert ÅŸekilde reddetti. Avrupa BirliÄŸi ise henüz olaylar karşısındaki sessizliÄŸini koruyor. Yalnızca eski Ä°sveç BaÅŸbakanı ve DışiÅŸleri Bakanı Carl Bildt Ä°ran’ın vakit kaybetmeden ekonomik sorunları konusunda adım atması gerektiÄŸini ifade etti.

  1. Gösterilerin İran ve bölge için ne gibi sonuçları olabilir?

Gösterilerin Ä°ran içerisinde kısa dönemde önemli siyasal deÄŸiÅŸiklikler yaratacağını söylemek çok iddialı olur. Åžu anki göstergeler protestoların sınırlı kalacağına iÅŸaret ediyor. Halkın çoÄŸunluÄŸunun gösterilere mesafeli olduÄŸu söylenebilir. Tahran’daki protestolarda toplanan kalabalıklar henüz yeterli deÄŸil. Net bir biçimde tanımlanmış siyasi ve ekonomik taleplerin eksikliÄŸi, protestoların siyasi geleceÄŸinin önündeki en önemli engellerden bir tanesi. Önümüzdeki günlerde bu dezavantajları giderebilecek bir durum ortaya çıkarsa baÅŸka ihtimaller konuÅŸulabilir. EÄŸer göstericiler somut ve tutarlı ekonomik ve siyasi talepler üretebilirse hükümetle bir diyalog ortaya çıkabilir. Güvenlik güçlerinin olaylara sert müdahalesi ise gösterilerin kapsamını geniÅŸletebilir ve gidiÅŸatını deÄŸiÅŸtirebilir. Dolayısıyla halkın ekonomi kaynaklı öfkesinin sokaklara daha fazla yansıması Ä°ran’daki toplumsal istikrarsızlığı besleyecektir. Son tahlilde bu durum bölgede Ä°ran’ın elini zayıflatıp ABD ve Ä°ran’ı çevrelemeye çalışan diÄŸer ülkelerin elini güçlendirecektir. Nihayetinde Ä°ran son yıllarda hızlandırdığı bölgesel yayılmacılığında ülkedeki nispi istikrardan istifade etmiÅŸti ve birçok ülkede çatışmanın tarafı olsa da kendi içerisinde kaotik bir durum ortaya çıkmamıştı. Bu sebepten gösterilerin boyutunun geniÅŸlemesi elbette Ä°ran’ın diÄŸer ülkelerde yürüttüğü askeri operasyonlara olumsuz olarak yansıyacaktır.

Kaynak: setav.org

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.